12 Ağustos 2017 Cumartesi

EDİRNE TARİHİ ESKİ CAMİİ


Eski Cami Edirne'de merkezde bulunmaktadır. Eski Cami Osmanlı zamanında yapılmış nadide eserlerden birdir. Merkezde olması birde Selimiye Camine yakın olması sebebi ile bulmakta güçlük çekmezsiniz. Eski Cami mimarı Konyalı Hacı Alâeddin kalfasının ise Ömer ibn-i İbrahim’dir. Selatin camilerindendir. 1403 tarihinde I. Süleyman zamanında yapılmaya başlanmış 1414 tarihinde Çelebi Sultan Mehmet zamanında bitmiş. Osmanlıda Edirne’de padişahların Eski Cami'de kılıç kuşanarak tahta çıkış geleneğini günümüzde ise cuma ve bayram hutbelerinin kılıç kuşanarak devam ettirilmektedir.  Eski Camide Kâbe’nin duvarından kopan bir taş bulunmaktadır. Rivayete göre bir sel felaketi olur Kâbe’nin duvarından bir taş kopar. Kâbe’nin Emiri taşı ne şekilde yeniden Kabe duvarına koyacağını düşünürken uykuya dalar. Rüyasında peygamberimiz Hz. MUHAMMED’i görür (sav) peygamberimiz Kâbe Emirine “Diyar-ı Rum'da bir cami olduğunu ve taşı oraya göndermesi gerektiğini söyler.” Bunun üzerine Kâbe Emiri  kopan taşı yapımı çok yavaş ilerlemekte olan Eski Cami'ye gönderilir. Kâbe’den gelen taş Eski Cami'nin duvarına konmasının ardından caminin yapımı hızlanır ve kısa sürede tamamlandığı anlatılmaktadır. İstanbul’a uzaklığı yaklaşık 240 Km’dir. Şimdiden iyi gezmeler









EDİRNE TARİHİ SELİMİYE CAMİİ


Selimiye Camii Edirne'de merkezde bulunmaktadır. Osmanlı padişahı II. Selim tarafından Mimar Sinan'a yaptırmıştır. Mülkiyeti Sultan Selim Vakfındadır. Caminin yapımına 1568 senesinde, yüzlerce kurban kesilerek başlanır. Kurban etleri fakir fukara garip gurebaya dağıtılır. İbadete 1575 yılında açılmıştır. Caminin en büyük özelliği Edirne'nin her tarafından görülmesidir. Şehrin merkezinde bulunmaktadır. Mimar Sinan'ın 80 yaşında yaptığı ve "ustalık eserim" dediği anıtsal yapıdır. Caminin müezzin mahfilinin mermer ayaklarından birinde ters lale motifi bulunmaktadır. Rivayete göre, caminin yapılacağı arsa üzerinde lale bahçesi olan yaşlı bir bayan bulunmaktadır. Arsanın satılmasını istememiştir. Fakat sonunda satışı kabul etmiş ama camide bir lale motifi olmasını istemiştir. Bu şartla satmıştır arsayı. Mimar Sinan da yaşlı kadının tersliği nedeni ile lale motifini ters olarak yapmıştır. Caminin dört köşesinde minare bulunmaktadır. Minarelerin her biri üç şerefelidir. Cümle kapısının iki yakınındaki minarelerin şerefelerine üç ayrı yoldan çıkılır. Bu minarelere çıkan kişiler birbirini hiç görmez. Fakat diğer iki minare ise  tek merdivenlidir. Minareler kubbeye yakın olarak inşa edilmiştir. Bu sebepten camiyi göğe doğru uzanıyormuş gibi göstermektedir. Caminin başka bir özelliği de dünyada 3 farklı ülkeden görülebilen tek yapı oluşudur. (Türkiye-Bulgaristan-Yunanistan) Birde caminin harcında yumurta akı kullanılmıştır. Sırf bu iş için Edirne Karaağaç’ta büyük bir tavuk çiftliği kurulur. Caminin başka özelliklerini sayacak olursak ; tek kubbesi İslamın birliğini, pencerelerin ise  5 kademeli oluşu İslam'ın şartlarını, pencerelerinin 99 tane oluşu Allah’ın 99 ismini, vaaz kürsülerinin 4 tane oluşu 4 hak mezhebi, 32 adet kapının oluşu İslam'ın 32 farzını, minarelerindeki 12 şerefe Osmanlı Devleti'nin 12 padişahını,(4 minare her minarede 3 şerefe ) arka minarelerindeki 6 yol olması imanın şartlarını (2 minare  3’er yol) simgelediği söylenir İstanbul’a uzaklığı yaklaşık 240 Km’dir. Şimdiden iyi gezmeler































İSTANBUL TARİHİ KARAKÖY YERALTI CAMİİ (KARAKÖY - SAHABE CAMİİ)


İstanbul Karaköy ilçesinde yer alan tarihi Yeraltı Camii  Eminönü’nden Karaköy’e, Galata Köprüsü’nden geçtikten sonra Karaköy vapur iskelesine doğru devam ediniz. 100 metre kadar sonra sol ara sokaktan sahilin bir üst paraleli Kemankeş Caddesi’ne çıkınız . Cami bu caddenin üzerindedir. Caminin içinde Amr bin As (ra) , Vehb bin Hüşeyre (ra) ve Süfyân bin Uyeyne (rah) türbeleri bulunmaktadır. Kadir Gecesi Eyüp Sultan Camii'nden sonra en çok ziyaret edilen ikinci mekandır. Zira burada İslam tarihi açısından önemli isimlerin kabir ve makamları vardır. Yanlarında ışıklı  bir Kâbe maketi bulunur. Makette Kâbe'nin Abdülhamit dönemindeki hali tasvir edilmiştir.

Yeraltı Camii aslında ibadethane olarak inşa edilmemiştir . Yapım tarihi tam olarak bilinmese de 570'li yıllarda Doğu Bizanslıların gemilerin Haliç'e girişini engellemek için Galata-Sirkeci arasına çektiği zincirin bir ucunun bağlandığı Kastellion Kulesi'nin mahzeni olmak üzere inşa edildiği rivayet edilmektedir. İstanbul'un fethi sırasında da Haliç'i kapatan zincirlerin bu mahzene bağlandığı söylenir. Fetih'ten sonra da Sultan-ı Mahzen olarak anılmaya başlanmış; cephane deposu, su sarnıcı olarak kullanılagelmiştir. Camiye çevrilmesiyse 260 yıl öncesine dayanır.

 

Bu arada İstanbul'da tespit edilebilen 28 sahabe mezarından ikisi Karaköy'de Yeraltı Camii'nde yer alır.  

Ulaşım bilgileri : T1 tramvay hattı ile (Bağcılar – Kabataş) Karaköy durağında inerek ulaşa bilirsiniz.
İETT otobüsleri ile , KARAKÖY Durağında inmeniz yeterlidir

Şimdiden iyi gezmeler.